Boşluk Metinleri

BOŞLUK diyebileceğim yerlerden yazıların geliyor ... O tuhaf çatlaklarımdan sızıyor anlamların. Ve ışık vuruyor penceresiz dünyama... bilincimin acımasız çatlaklarından..
SEN benim KARANLIĞIMSIN...

28 Şubat 2016 Pazar

Arınmak

Birini sevmeyi bırakmak Nasıl birşey bilir misiniz? 
Dokunulamaz, değiştirilemez birşeydir. 
Birini sevmek Nasıl uyuşturucu gibi ise ondan arınmak sonrası Nasıl saçmaladığını farketmektir. 
Sevdiğin herşeyin illüzyon olduğunu anlamak. 
Hepsi Kocaman kandırmaca. 
Zaman'lar boyu alıp tırmanıp en yukarıya koyduğun tüm o seyleri alıp usulca yere bırakmak, sonra arkanı donup gitmek, 
Giderken bir an duraksayıp kaybettiklerine üzülmek. Ama arkana bakmayacak kadar iğreti olmak, 
Geride bıraktığına degil, senden alıp götürdüklerine üzülmek. 
Çünkü bıraktığında sevmeyi bir daha o anlarda yaşadığın hislere gidemeyeceksin, 
Onlar öyle uzaklarda; haksızlığa uğramışlık hissinden oluşan yumru gibi dururlar. 
Artık yok, yoklar.
Geçmişe dönüp baksan da. 
Eve dönüş yolu uzun. 
Ama güvenli.. 

 

24 Şubat 2016 Çarşamba

Belki yine gelirim

BELKİ YİNE GELİRİM

Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
Her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü
Bir gök gürlese bari diyorum, bir sağnak patlasa
Bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse
Ama bir tufan az mı gelir yoksa yine de
Yırtılan ve parçalanan bir şeyler olmalı mutlaka
Hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler.

Oysa ne kadar sakin bu sokaklar ve bu kent
Ne kadar dingin görünüyor bana şimdi gökyüzü

Gidenler nerde kaldılar, özledim gülüşlerini
Bir kenti güzelleştiren yalnız onlardı sanki
Onlardı çocuklara ve aşka ölesiye bağlanan
Kadınları güzelleştiren herhalde onlardı
"Tükürsem cinayet sayılır" diyordu birisi
Tükürsek cinayet sayılıyor artık
Ama nerede kaldılar, özledim gülüşlerini onların

Uzun uzun bakıyorum kıvrılan sokaklara
Tek yaprak bile kıpırdamıyor nedense
Ve tek tek söndürüyor ışıklarını varoşlar
Alnımı kırık bir cama yaslıyorum, kanıyor
Kanımın pıhtılarında güllerin serinliği
Ve fakat bir cellat gibi yetişiyor pusudaki
Dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

Yaşamak neleri öğretiyor, düşünüyorum
Okuduğum bütün kitaplar paramparça
Çıkıp dolaşıyorum akşamüstleri bir başıma
Bir uçtan bir uca yalnızlıklar oluyor kent
Bulvar kahvelerinin önünden geçiyorum
Sarmaşık aydınlar, arabesk hüzünler
Bir gazete sayfasında sereserpe bir yosma

Sesler gittikçe azalıyor, kuşlar azalıyor
Ve ne zaman yolum düşse vurulduğun yere
Kızgın bir halka oluyor boynumda o sokak
Hüznü yalnız atlarımız duyuyor artık
Biz çoktan unutmuşuz böyle şeyleri
Ama içimde bir sırtlanın dalgın duruşu
Ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

İçimde zaptedilmez bir kırma isteği
Dizginlerini koparan bir at sanki bu
Soluk soluğa kalıyorum her sonbahar
Ve sevgilim ne zaman hoşgörülü olsa
Bir yolculuk düşüyor aklıma, gidiyorum
Bütün gençliğim böylece geçip gitti işte
Ama hala bir şeyler var vazgeçemediğim

Hangi duvar yıkılmaz sorular doğruysa
Bir gün gelirsek hangi kent güzelleşmez
Şiirlerim bir dostun vurulduğu yerde yakıldı
Geri almıyorum külleri yangınlar çıksın diye
Devriyeler çıkart şimdi, bütün ışıklarını söndür
Sorduğum hiçbir soruyu geri almıyorum ey sokak
Ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
Bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa
Bitse bu kirli ve yapışkan sessizlik, hiç gitmesem
Oysa ne kadar sakin sokaklar, bu kent ve bütün yeryüzü
İpince bir su gibi sızıyorum gecenin tenha göğüne
Sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz
Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün...

Ahmet TELLİ

http://www.youtube.com/watch?v=MJCztSPiwis

23 Şubat 2016 Salı

Çıkamadılar!


sahte hayatından bir kere daha sıyrıl,, 
Bütün alışkanlıklarını bir kenara bırak, 
Anlayacaksın yalnız ve yardımsız da yaşanabiliyor..
Daha tanıyacağın çok şey var  her adımda biraz daha öğreneceksin 
karşılaşacağın her zorlukta yanında ben olacağımı göreceksin.. 
Geçeceğin her yolda beni yanında bulacaksın, daha önce görmediğin her yerde ben yanıbaşında olacağım 
göz açıp kapanmada bir öpücük sonrası birlikte bulacağız yanıtları 
Bırak artık tüm korkularını bir kenara 
Karanlıkların derinlerine benzeme sakın
renksiz bir hayalete de benzeme 
çünkü hayatın öyle güzel bir tablo ki senin içine gizlenmiş 
Birlikte çıkaracağız onu aydınlığa.. 

Değilse ne ?

Buna aşk denmez
Belki bir üşüme nöbeti, sıcaklık arama Arzusu.. 
Belki bir donma ani..
Aşk denilemez, aşk karşılık bulmalı 

22 Şubat 2016 Pazartesi

20 Şubat 2016 Cumartesi

Sabah

Bahar'dan kaçmış bir gün 
Subat iste şubatın sonları 
Şubatının soğuğu 
Dışarı aydınlık dışarı karanlık 
İçim karanlık içim karanlık 
Kum dolmuş ruhumun gözlerine 
Görmüyor sonrasını 
Kehanetlerim kesilmiş
Mütevazı bir vazgeçmiştik var 
Orda bi yerlerde yaşamadığım hayatlarım
Bazen koş gel bana yasa beni diyor
Bazen bir daha kırılmamak icin vazgeçiyor benden 
Bir cumartesi.
Bir soguk bira, es dost biraraya gelme gunu 
Karanlik perdeleri aralama günü 
Ama diyor ki birşey; 
Vazgeç ! 
Savaşma artık hayatla yasamaya çalışmakla!
Sen kaybedensin.
Sen mutluluklarla bezenmiş bir kahrolussun.