Boşluk Metinleri

BOŞLUK diyebileceğim yerlerden yazıların geliyor ... O tuhaf çatlaklarımdan sızıyor anlamların. Ve ışık vuruyor penceresiz dünyama... bilincimin acımasız çatlaklarından..
SEN benim KARANLIĞIMSIN...

25 Şubat 2011 Cuma

sebebi

Belli değil. Hiç ilerlediğimi sanmıyorum. Aynı aptalca duyguları taşıyorum içimde. Bendeki başkalaşma, gelişme biçiminde olmuyor. Olduğum gibi kaldım ben. Aptallar gibi büyümedim. Biraz ağırlığım arttı o kadar.

24 Şubat 2011 Perşembe

Yaşamın ucuna yolculuk...

''Birden ona herşeyini vermek istiyorsun.Çocukluğunu,yorgunluğunu ve bu seyahatin içine doğru aradığın sonsuzluğu.Tenini.Kendini.Böyle bir tenden hiçbir şey algılayamayacağını biliyorsun.Ama o sana başkalarını da anımsatmayacak.Yabancı biri olarak da kalmayacak yalnız.Ya da herkes kadar yabancı kalacak.Ancak geceden kaçmış olacaksın.Kendinden,birlikte yaşamanın bu denli güç olduğu kendinden kaçacaksın.Bir insan çıplaklığında ve yabancılığında algılayacaksın.''

15 Şubat 2011 Salı

yaşadıklarımdan öğrendiğim hiçbir şey yok

gitmek istemediğin şehirlerden geliyorum geceleri. rüyalarında kuruyan nehirlerden geliyorum. bir kaplumbağanın kalbiyle geliyorum. bir kaplumbağanın kalbini sökersen o kalp bir saat daha atar. bir dere elli sene sonra taşar bir telefon yüz yıl çalar. ne öğrendik bu aşktan: insan bir gün herkesi unutabilir. o zaman hayaletlere inan çünkü onlar hep dokunabilir.

8 Şubat 2011 Salı

Bırakılmışlık.

Ağaçların tepeleri görünüyor. Bugünlerde yavaş yavaş çıplaklıklarından sıyrılmaya çalışan ağaçların. Zaman zaman kendimi tüm insanlıktan daha güçlü duyuyorum, ama kendimi aynı anda çıplaklıklarından sıyrılmaya çalışan ağaçlar kadar da bırakılmış duyuyorum. Özellikle ben'in, ben'i bıraktığı anlarda. Ya da ikisi bütünleştiğinde. Ve birdenbire, şimdiye dek hiç algılamadığım bir duygu gelip beni buluyor. Bırakılmışlık.

7 Şubat 2011 Pazartesi

Charles Bukowski den den den

Bazıları Delirmez
bazıları hiç delirmez
ben, bazen koltuğun arkasında
3-4 gün boyunca yattığım olur
orda bulurlar beni
melaikeymiş derler
sonra gırtlağımdan aşağı
şarap döküp
göğsümü ovarlar
yağ serperler üzerime
sonra kükreyerek kalkarım
atıp tutar, köpürürüm
onlara ve evrene küfreder
bahçeye kadar kovalarım
sonra kendimi çok iyi hisseder
tost ve yumurtanın başına otururum
bir şarkı mırıldanıp
aniden
pembe besili bir balina gibi
sevimli olurum
bazıları hiç delirmez
ne korkunç hayat sürüyorlardır
allah bilir

Charles Bukowski